ZEKİ VELİDİ TOGAN
ZEKİ VELİDİ TOGAN ( 10 Aralık 1890 – 26
Temmuz 1970 )
Zeki Velidi Togan, 10 Aralık 1890
tarihinde Başkurt ilinde İsterlitamak'a bağlı Küzen köyünde doğdu. Daha ilk
medrese tahsilini yaparken bir yandan da özel Rusça dersleri alıyordu. Öğretmen
olan annesinden Farsça öğrenmeyi de ihmal etmiyordu. 1902 yılında orta tahsil
için Ütek'e bulunan dayısı Habib Neccar'ın medresesine gitti. Buradaki öğrenimi
sırasında Arapça dersler alarak dil bilgisini geliştirdi.
1908'de köyünden kaçarak Kazan'a gelip
burada özel dersler aldı. Bu arada Katanov ve Aşmarin gibi bilginlerle tanıştı.
1909 yılında mezun olduğu Kasımiye medreseşine “Türk Tarihi ve Arap Edebiyatı
Tarihi Muallimi” oldu. 4 yıl süren bu öğretmenliği sırasında 1911 sonlarında
yayınladığı Türk ve Tatar Tarihi adlı kitabı sayesinde meşhur olmaya başladı.
Bu eserin iyi yankıları sayesinde Kazan Üniversitesi Arkeoloji ve Tarih
Cemiyeti'ne Aza seçildi.
1913'te Fergane'ye, 1914'te Buhara'ya
araştırmalar yapmak için gönderildi. Bu seyahat neticelerine ait hazırlamış
olduğu raporlar başta Petersburg Arkeoloji Cemiyeti olmak üzere Kazan ve
Taşkent Arkeoloji cemiyetleri mecmualarında yayınlandı. Bu arada Prof.
Katanov'un şimdi İstanbul Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü'nün esas nüvesini
teşkil edecek olan kitaplarının Türkiye'ye gönderilmesine vesile oldu.
Daha sonra Rus Millet Meclisi Duma'da Ufa
Müslümanlarının temsilcisi olarak bulunmak üzere Petersburg'a gitti. Bilimsel
çalışmalarına siyasî çalışmalarını da eklemiş oluyordu. Bu sırada Bolşevik
ihtilâli patlak verince o da Türklerin durumunun düzelmesi için mücadeleye
girişti.
Bolşevik İhtilâli'nden 22 gün sonra 29
Kasım 1917'de Başkurt ilinin muhtariyeti ilan edildi. Örenburg'u 18 Şubat
1918'de işgal eden Sovyetler onu tutukladılarsa da 7 Haziran'da hapisten kaçtı.
Başkurt hükümeti kurulduğunda Togan, Harbiye Nazırı oldu. Bundan sonra Lenin,
Stalin ve Troçki ile defalarca görüştü fakat olumlu sonuç alamayınca
Türkistan'a çekilip orada mücadeleye karar verdi.
1920–23 yıllarında Türkistan'da amansız
bir mücadeleye girişti ise de başarılı olamadı. Basmacı Hareketi'nin içinde
bulundu. Türkistan Millî Birliği'nin kurucusu ve ilk başkanıdır.Paris, Londra
ve Berlin'deki birçok Orta-Asya tarihçisi onunla çalışmak istemesine rağmen,
devrin Türkiye Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi, Fuat Köprülü, Rıza Nur,
Yusuf Akçura'nın istekleri sayesinde Türkiye'den davet aldı. 20 Mayıs 1925'te
geldiği Türkiye'de Maarif Vekâleti Telif ve Tercüme Encümeni'ne tayin
edilmiştir. O zamanki Ankara'nın kitap açısından yetersiz olması yüzünden kendi
isteği ile İstanbul Darülfünun'u Türk Tarihi Müderris Muavinliği'ne tayin
edildi. Bundan sonra İstanbul ve Anadolu kütüphanelerinde hummalı çalışmalarına
başladı. Fakat 1932'de I. Türk Tarih Kongresi’nde tıp doktoru Reşit Galip'in
sunduğu Orta Asya'da iç deniz olduğu ve bunun sonradan kuruduğu konusu
hakkındaki tebliğini eleştirince, Togan aleyhine bir kamuoyu oluştu. Kendisine
takınılan bu kötü tutum üzerine ülkeyi terk etme kararını verdi. 8 Temmuz 1932'de
istifa ederek Viyana'ya gitti. 1935'te doktora çalışmalarını bitirdikten sonra
Bonn Üniversitesi’nde, 1938'de Göttingen Üniversitesi’nde ders verdi. 1939'da
Millî Eğitim Bakanı'nın daveti üzerine tekrar Türkiye'ye geldi. İstanbul
Üniversitesi’nde Umumî Türk Tarihi Kürsüsü'nü kurdu.
İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru
Türkiye'de Sovyetler aleyhine faaliyet ve Turancılık suçundan tutuklanıp
mahkeme edildi. 10 yıl hapse mahkum edildiyse de Askerî Mahkeme kararı bozdu ve
Togan beraat etti.1948'de yeniden döndüğü üniversitedeki görevine ölümüne kadar
devam etti. 1951'de İstanbul'da toplanan XXI. Müsteşrikler Kongresi’ne
Başkanlık etti. Bu onun bilimsel alandaki şöhretini çok daha artırdı.
Zeki Velidi Togan 26 Temmuz 1970'te
İstanbul'da vefat etti.
Yorumlar
Yorum Gönder