FEVZİ ÇAKMAK MUSTAFA

 FEVZİ ÇAKMAK MUSTAFA
Fevzi Paşa,Müşir Fevzi ya da Mareşal Çakmak da denir.(İstanbul 1876-ay.y.1950 Türk Asker ve siyaset adamı.Cumhuriyet ordularının iki Mareşalinden biri.Çakmakoğulları'ndan topçu Miralayı Ali Sırrı Bey'in oğlu.

İstanbul da doğdu.İlk ve orta öğreniminden sonra Kuleli Askeri İdadisi'nde okurken (1890) ,müftü dedesi Hacı Bekir Efendi 'den Arapça ,Farsça ve fıkıh konularında ders alarak yetişti.Harp okulu ve Harp Akademi'sinden mezun olduktan sonra önce Erkani Harbiye mektebi'ni  (1898) Kurmay yüzbaşı olarak bitirdi.

İlk görevi Erkani Harbiye 4.şubede  sonra  Metroviç'e  Tümeni Kurmay kolunda görev aldı..Kısa aralıklarla terfi ederek 1907 de Miralay oldu. Taşlıca (Sırbistan) mutasarrıflığı ve 35.tugay komutanlığına (1908) atandı.1909 da Osmanlı ordusunda rütbelerin yeniden düzenlenmesi sonucu rütbesi binbaşılığa indirildi.Yeni rütbesi tugay komutanlığına yetmediğinden komutanlıktan açığa alındı.Ardından Taşlıca mutasarrıflığı kendinde kalmak üzere mürettep Kosova Kolordusu kurmayında görevlendirildi.Bir süre sonra kurmay başkanı oldu.Aynı yıl yeniden kurmaylığa yükseldi.İtalya'ya karşı Batı Rumeli 'yi savunmak için örgütlenen Garp Kolordusu Kurmay Başkanı sıfatıyla 2.ordu müfettişliği buyruğunda İpek sancağı mutasarrıflığına atandı.Arnavutluk ve Rumeli'nin ıslahı amacıyla dahiliye nazırı Hacı Adil Bey'in başkanlığında oluşturulan kurulda görev aldı.  1.Dünya savaşı'nda çeşitli cephelerde komutanlık yapmıştır.1920 yılında Harbiye Nazırı oldu.Bu görevinden ayrılarak Ulusal Kurtuluş savaşı'na katılmak üzere Anadolu'ya geççiğinde Osmanlı hükümeti tarafından hakkında idam emri çıkarıldı.

3 Mayıs 1920 de Milli Müdafaa vekili oldu.ll.İnönü ve Sakarya Savaşlarına katıldı.Sakarya Savaşı'ndan sonra Türkiye büyük Millet Meclisi tarafından kendisine "Mareşal" rütbesi verildi.Cumhuriyetin ilanından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ilk Genel Kurmay Başkanı oldu.1944 yılında emekli oluncaya kadar Genel Kurmay Başkanlığı görevini sürdürdü.Önce Kozan ardından İstanbul Milletvekili iken Komuta kademesindeki askerlerin politikadan ayrılması kararı uyarınca ,milletvekilliğinden ayrıldı (31 Ekim 1924)
Emekliliği kendine tebliğ edilince ilk iş olarak şahsına tahsis edilen makam otomobili ile yaverini Cumhurbaşkanlığı köşküne gönderdi.Artık yaveri ile arabayı kullanma hakkını kaybettiğinden iade ettiğini lazım gelenlere söylemesini yaverine emretti.
Yaver her ne kadar Mareşalin emrini yerine getirmiş ise de ,İsmet Paşa otomobil ve yaveri geri çevirip bundan sonra da kullanabileceği ifadesinde bulundu.
Bundan sinirlenen ve bu hakkı cumhurbaşkanında  görmeyen Mareşal:
"Hakkım olmayan bir şeyi kullanmam." sözleri ile yaveri tekrar geldiği yere iade etti.İsmet İnönü bu hareketi şahsına yapılmış bir saygısızlık saydı.Bu tarihten sonra Paşa'nın Çankaya da ki evini nezaret altına aldırdı.

Mareşal böylece iki yıl evinde münzevi ve adeta mahpus kaldı.üzüntüsünden hafif bir nüzul de geçirdi ise de sıkı bir tedavi sayesinde tamamen tedavi edildi.

Emekliliğinden sonra Cumhurbaşkanı  İsmet İnönü'nün Milletvekilliği teklifini geri çevirdi. 1946 da kurulan DP yi destekledi.Seçimlerde bağımsız aday olarak  DP listesinden İstanbul Milletvekili oldu.Yöneticilerle anlaşmazlığa düşmesi sonucu buradan ayrılarak 12 Temmuz 1947 de Millet Partisi'nin kurucu üyeleri arasında yer aldı.1948 de bu partinin onursal Genel Başkanı oldu.
Teşvikiye Sağlık yurdu'nda öldüğü zaman Ulusal yas ilan edilmediği radyoda şarkı ve türküler çalındığı gerekçesiyle yurdun birçok yerinde CHP karşıtı gösterilerle dönüşürken cenaze Türk gençliği tarafından tekbirler getirilerek dini törenle kaldırıldı.(1950) Eyüp sultan Mezarlığı'ndaki kabrine denetilmiştir.Zamanın başbakanı ,cenaze törenine katılan,400.000 yurttaşın bu asil hareketini "Komünistlerin ilkbahar taarruzu" olarak vasıflandırdı,yeşil birdenbire politika hokkabazlarının elinde kızıl oluverdi.Meydana gelen protesto olayları sonucun emniyet kuvvetlerinin müdahalesi sonucu birçok vatandaş yaralanmış veya gözaltına alınmıştır.

Ona çölde verilen lakap "Şahin gözlü Kahraman" dır.Fakat umumiyetle "Çelik adam" diye anılır.
Başarılı askerlik yaşamı boyunca çalışkan alçak gönüllü sağlam iradeli ve karakterli dinine bağlı bir komutan olarak sevilen ve sayılan Mareşalin Suret-i Ziyat ve Balkan Harbinde Garp Cephesi Hakkında Konferanslar (1927) Büyük Harpte Şark Cephesi Hareketleri (1936) adlı ikide kitabı vardır.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BALTACI MEHMET PAŞA BALTAOĞLU SÜLEYMAN BEY

BURAK REİS

HOCA SADETTİN EFENDİ