MİMAR SİNAN (1489–1588)
MİMAR SİNAN (1489–1588)
Türk Mimar
Kayseri de doğmuştur.1512 de Yavuz Sultan Selim zamanında devşirilmiş ve İstanbul'a getirilmiştir.Devşirmelerin yetiştirilme kurallarına uygun olarak önce taşra hizmetine ,sonra acemi oğlanlar ocağına alınmıştır.Daha sonra da Kanuni'nin ilk seferine yeniçeri olarak katılıp Belgrat’a gitmiştir(1521).Yavuz ve Kanuni'nin birçok seferine katıldı.Mohaç savaşı sonrası rütbesi yükseltildi.
Devşirme gençler üç ila sekiz yıl arası süren taşra hizmetlerinde Türkçe'yi ,Türk gelenek ve göreneklerini ve İslam dininin gereklerini öğrenirlerdi.Bu hizmetin Anadolu ve Rumeli'deki Türk çiftçileri yanında yapıldığı biliniyor.Acemi oğlanlar ocağında geçirdikleri yedi ila sekiz yıllık süre içinde askerlik eğitimi görürler,bunun yanında birde meslek edinirlerdi.Acemi oğlanlar kayıklarda odun gemilerinde olduğu gibi devletin yapı işlerinde de çalıştırılırlardı.Sinan'ın "Tezkirem-l Enbiya" da sözü edilen dülgerlik sanatını bu sırada öğrenmiş olması gerekir.
Sırasıyla:acemioğlanlar yayabaşısı,kapı yayabaşısı,Zemberekçibaşılığa yükseldi. Haseki asker olarak Kanuni'nin birçok seferine katıldı.Bu savaşlarda İstihkamcı olarak görev yaptı.
1535 İran seferinde ,Van kalesi kuşatmasında ,göl üzerinde askeri nakliyat için kullanılan kalyonların içine top yerleştirerek ,orduya hizmet etmiştir.1538 Kara Boğdan seferine Prut Nehri üzerine 13 günde bir köprü kurarak ,saltanatın takdirini kazanmıştır.Katıldığı seferlerde ,gittiği yerlerde Sinan,gördüğü eserleri büyük bir dikkat ile incelemiştir.Zamanı geldikçe,bunlardan ve diğer ülkelerden gördüğü eserlerden ilham alarak Türk mimarisi içinde eritip ,olgunlaştırmıştır.İran'da Büyük Selçuklular ile başlayan Türk kubbe mimarisi ,beşyüzyıla yakın bir gelişme devresinden sonra Mimar Sinan'ın elinde XVl.yüzyılın ikinci yarısında en parlak devrini yaşamıştır.İtalyan Rönesans Mimarisinin devamlı olan merkezi kubbeli yapı konusunu büyük kubbe üstadı ve mekan yapıcısı olan Mimar Sinan tam bir ile gerçekleştirmiştir.
Halep’te Hüsrev Paşa için 1536–1537 yılarında yaptığı Hüsreviye Külliyesi ,onun Mimar-Başı olarak seçilmeden önce yaptığı ilk eser olması bakımından ilgi çekicidir.Burada önünde beş kubbeli son cemaat yer ile tek kubbeli cami tarzı yan mekanlı cami fikri ile birleştirilmiştir.Böylece Sinan ilk eserinde Osmanlı mimarisinin İznik ve Bursa geleneğine bağlanmaktadır.Burada Sinan ,en sade Osmanlı cami planından hareketle küçük ölçekli bir külliye meydana getirmiştir.
Mimar Sinan 'ın İstanbul içinde meydana getirdiği ilk eser olarak gösterilen Hürrem sultan için yapılmış Haseki külliyesi’nin durumu tam olarak aydınlatılmış değildir.1539 da tamamlanan cami ,önünde beş kubbeli son cemaat yeri iledört duvar üzerinde tek kubbeli bir yapı idi.Sinan ,burada İran mimarisinden aldığı tonoz bingi kulanmış,fakat bunun için istiridye kabuğu biçiminde yivlenmiştir.Bu cami ,1612 yılında Sedefkar Mehmed Ağa tarafından bir kubbe daha eklenerek genişletilmiştir.İstanbul'da ki bu ilk külliye ,her şeye rağmen ,XVl.yy. ilk yarısının bütün mimari özelliklerini içinde toplamaktadır.
Mimarbaşı olduktan sonra Sinan'ın meydana getirdiği 3 büyük abide onun gelişmesinin basamaklarını belirtmektedir.Bunlar çıraklık eseri olan İstanbul Şehzade Camii ve nihayet ustalık eseri olan Edirne Selimiye camidir.
Mimar Sinan 54 yaşında olduğu halde 1544 de sonradan çıraklık eserim dediği Şehzade camiine başlamıştır.4 yıl sonra tamamladığı bu camide Mimar Sinan sekizgen biçiminde dört kalın paye üzerine 19 metre çapında bir orta kubbe ve dört yarım kubbeden ibaret büyük cami ile merkezi kubbe yapısını gerçekleştirmiş bulunuyordu.Yarım kubbeler yanlarından ikişer yuvarlak eyvan çeyrek kubbe ile genişletilmiştir ki,bu Osmanlı mimarisinde ilk defa kullanılmaktadır.Şehzade Camii’nde dört yarım kubbe ile desteklenmiş bir merkezi kubbe şeması ortaya konulmuş olmakla Mimar Sinan'ın bu eseri kendinden sonra yapılan bütün camilere öncülük etmiştir.Şehzade Camii aynı zamanda Sinan'ın oldukça büyük ölçüde meydana getirdiği ilk külliye olması bakımından ilgi çekicidir.Burada Medrese ,imaret ,tabhane ve kervansaray binaları, cami dış avlusunun doğusunda boydan boya sıralanmıştır.
Şehzade Cami'nden sonra Sinan'ın eserleri birdenbire hızla artmaya başlamış ve kendisi çeşitli planlar üzerinde denemeler yaparak en mükemmel mekan şekillerini araştırmıştır.6 köşeli 8 köşeli şemalar üzerinde oturttuğu kubbeler ile orta büyüklükteki camileri İstanbul'un çeşitli semtlerinde ,buraların mahalli özelliklerini canlandırmaktadır,Ayasofya'yı ve Bayezid Camii'ni iyice inceleyerek ,Süleymaniye için en mükemmel ölçüleri aramıştır.Burada 27 m.çapında Ayasofya'dan sonra İstanbul'un en büyük kubbesi vardı.Sinan burada yan sahnları aynı büyüklükte olmayan beşer kubbe ile örterek birbirine eşit kubbelerine yeknesaklığı yerine ,bi büyük ,bir küçük kubbe ahengi ile değişik bir mekan tesiri yaratmıştır.
Bütün Türk mimarisi'nin ve kendisinin o zamana kadar yarattığı yeniliklerin toplu bir ifadesi olan Edirne Selimiye Camii'ni yaptığı zaman Sinan 84 yaşındaydı.Edirne şehir görünüşünün ve Osmanlı İmparatorluğu’nun ölmez bir eseri olan 34.5 m.çapındaki çok büyük kubbesi ve sekizgen biçimindeki gövdenin etrafını çeviren ince görünüşlü minareleri ile çok uzaklardan kendini belli eden bu cami Sinan'ın en yüksek mekan sanatını canlandırmakta ve onun dünyanın en büyük mimarlarından olduğunu ispat etmektedir.Burada 8 payeli sekizgen plan şemasını esas alan Sinan orta kubbenin hakimiyetini belirtmek için yarım kubbelerden kaçınmıştır.Yalnız köşelere birer yuvarlak eyvan ile fakat çok alçakta kalacak şekilde örtmüştür.Camiye 1569 da başlanmış ve eser 1574 de tamamlanmıştır.
Osmanlı ordusu için köprü,yol,kale ve kanal yaptı.1536 da yüksek dergah mimarlarının başı oldu ve 35 yıl bu görevi sürdürdü.Bir asker olarak katıldığı seferler sırasında İran'ı,Mısır'ı,Belgrat’ı,Rodos'u, Tebriz'i, Bağdat’ı, Van'ı ve Moldova'yı gördü.
Meriç üzerinde köprü,İstanbul Silivri'de Piri Mehmed Paşa ve Külliyesi,Ahmet Çelebi Mescidi,Halep'te Hüsrev Paşa Külliyesi Hürrem Sultan için yaptığı Haseki Külliyesi,İstanbul'daki Şehzade Camii ve Külliyesi,Mimar Sinan'ın İlk eserleridir.İstanbul Süleymaniye Camii,Ayasofya'nın ek kubbeleri,Edirne'de Selimiye Camii,İstanbul da Sokullu ve Molla Çelebi Camileri,Rüstem Paşa Camii,başlıca eserler içinde yer alır.
Ülkede birçok eserler yaptı.Edirne Ankara,Kayseri,Bolu, Erzurum,Manisa, Kütahya, Gebze,Sapanca,Çorlu Lüleburgaz,Bolvadin,Şam,Halep,Budin, Hersek,Sofa ve Rusçuk’ta Önemli eserleri vardır.Sinan'ın eserleri Türk Mimarisinin klasik çağını temsil eder.Kendine özgü Mimari üslubu,yöresel ve verensel değerlerin birleştirilmesidir. Sinan'ın eserlerinde bütün mimari unsurları bulmak mümkündür.
Yorumlar
Yorum Gönder