GAZİ OSMAN PAŞA
GAZİ OSMAN PAŞA
Plevne'de ki kahramanlıklarıyla tanınan Osmanlı Paşası (Tokat 1832-İstanbul 1900)
Küçük yaşta ailesi ile birlikte İstanbul'a göçtü.Beşiktaş Rüştiyesi’nden sonra Askeri İdadi'ye girdi.Harbiye'den üçüncülükle çıktı teğmen rütbesiyle kurmay sınıfında ayrılacağı sırada Kırım savaşı başladığı için Kurmay sıfatı ile Ruöelide ki askeri birliklerde görev aldı.Burada üstün başarılar gösterdi.Sivastopol’ün alınmasından sonra burada kaldı ancak 1857 de dönebildi.Yüzbaşı olarak kurmay dairesinde çalışmaya başladı.1868 de Yemen ayaklanmasındaki başarıları ile mirliva oldu.Hastalanınca İstanbul'a geldi.1873 de Karadağ ve Sırbistan sınırındaki tümen komutanlığına atandı.1875 de Nişteki 1.tümen komutanlığında görevlendirildi.7 ağustos 1876 daki kanlı çatışmalarda Sırpları ağır bir yenilgiye uğrattı.
1877–1878 Osmanlı-Rus savaşı'nda Osman Paşa,Plevne'yi savunmak için görevlendirildi.İlk Rus saldırısını püskürtmeyi başaran Osman Paşa komutasındaki ordu,daha sonra Ruslar'ın 150.000 kişilik bir orduyla saldırmaları üzerine Plevne'ye çekilmek zorunda kaldı.Burada dörtbuçuk ay 50.000 kişilik bir orduyla savunma savaşı verdi.Düşman kuvvetlerinin çemberini yarıp çıkmak üzereyken yaralandı ve esir düştü.Rus Çar’ı Alexander ll,Plevne'ye gelerek Osman Paşa 'ya saygı gösterdi ve kılıcını geri verdi.
Gazi Osman Paşa'nın destan yazdığı Plevne Savunması, Türk tarihi açısından büyük önem taşıyor. Klasik Tabya usullerine sığmayan bu büyük savunmada, Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa, Rusların 50 bin asker ve 184 topuna karşı 23 bin asker ve 53 topla mücadele etmiş ve adını tarihe yazdırmıştı. Gazi Osman Paşa, düşmanın üç saldırısını püskürtmüş, 3. Huruç harekatında yaralanarak, Vit Irmağı kıyısında yarası sarılırken esir düşmüştü.
Daha sonra Rusya'ya götürülen Gazi Osman Paşa, burada da saygıyla ağırlandı. Rus subayları, yarasına rağmen ayağa kalkan Osman Paşa'yı ''Bravo'' sesleriyle selamlarken General Skobeleff, ''Bu yüz, büyük bir kumandanın yüzüdür. O'nu gördüğüme çok sevindim. Gazi Osman Paşa muzaffer bir kumandandır. Teslim olmuş olmasına rağmen muzaffer sayılacaktır'' demişti. Osman Paşa'nın yarası, Grandük'ün çadırına götürülerek sarılmıştı.
''ESİRİM DEĞİL, MİSAFİRİMSİN''
Gazi Osman Paşa'yı savaştaki başarısından dolayı kutlayarak kılıcını geri veren Rus Çarı II. Aleksandr ise fotoğrafa da konu olan görüşmede, ''Benim esirim değil, misafirimsin. Kılıcını sana verdim. Senin gibi cesur, gayretli, yüksek liyakatli bir kumandanla harp ettiğim için kendimi bahtiyar addederim'' demişti. *
1878 yılında serbest bırakılarak İstanbul'a dönen Gazi Osman Paşa dört kez Seraskerlik makamına getirildi.
"Gazi" unvanıyla İstanbul'a dönen Osman Paşa Plevne'de yaptığı savunmayla bütün dünyada tanındı.
Gazi Osman Paşa daha sonra yedi yıl,seraskerlik görevinde bulundu.Ölünceye kadar saray mareşali olarak kaldı.ll.Abdülhamit'in yakınında bulundu.ll.Abdülhamit’in kızları ile oğullarını evlendirerek sarayla ailevi yönden de yakınlık kurmuş oldu.1900 yılında İstanbul'da öldü.Ölümüne kadar padişahın yanında yer aldı.saltanat arabasının karşısında oturdu. * http://www.internethaber.com/ (alınmıştır) 07.07.2002)
Yorumlar
Yorum Gönder