TOLSTOY LEV NİKOLAYEVİÇ
TOLSTOY LEV NİKOLAYEVİÇ
(1828–1910)
28 Ağustos 1828 tarihinde Moskova'nın
güneyinde yer alan Tula şehrinin Yasnaya Polyana bölgesindeki çiftlik evinde,
varlıklı ve asil bir ailenin dördüncü çocuğu olarak doğdu.
Henüz çocukluk çağını sürdürürken annesini
yitirdi. Eğitim ve öğrenimiyle babası Kont Nikolay Tolstoy ilgilendi. Çocuk
yaşlarda Fransızca ve Almancayı öğrendi. Babaannesi
ve halaları, asil bir ailenin üyesi olarak
yetişmesinde büyük rol oynadılar. Dokuz yaşını sürerken babası zehirlenerek
öldürüldü. Hemen ardından babaannesini de yitirince, kardeşleriyle
birlikte halaları tarafından sahiplenildi.
1844 yılında Kazan Üniversitesi'nde Doğu dilleri üzerine öğrenim görmeye
başladı. Bu tarihlerde kendini bohem yaşama kaptırdı. İçki, kadın ve kumar ile
geçen bu dönemde öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. 1845 yılında bu kez
hukuk öğrenimi görmeye başladı ama bunu da tamamlayamadı ve iki yıl sonra
okuldan kovuldu.On dokuz yaşına geldiğinde ailesinden kalan mirasın
varislerinden biri olarak genç yaşında büyük bir servetin sahibi oldu. Yasnaya
Polyana'daki çiftlik evi de mirasta ona kalmıştı ve yaşamını çok sevdiği bu
evde sürdürmeye başladı. 1851 yılında, üzerinde derin etkiler bırakacak olan
Kafkasya'ya gitti. Kafkasya'da bir askerî okula devam ederken 1853'te
Osmanlılara karşı savaşmak üzere görev aldı. 1854'te Kırım ordusuna atandı ve
Kırım Savaşı'na katıldı. 1856 yılında ordudaki görevinden ayrıldı. Çocukluk
anılarını anlattığı ve ilk eseri olan "Çocukluk" u 1851 yılında henüz
yirmi üç yaşındayken yazmaya başladı. Üzerinde büyük etkiler bırakan
Kafkasya'daki halkların yaşamlarını, 1852 yılında kaleme aldığı "Hacı
Murat" ve "Kazaklar" adlı romanlarında, Kırım Savaşı'nda
yaşadıklarını ise 1855 yılında yayınladığı "Sivastopol Hikâyeleri"nde
anlattı.
1857 yılında ilk önce Almanya'ya, ardından
da 1860'da İngiltere, İsviçre ve Belçika'ya seyahat etti. Bu ülkelerin önde
gelen düşünce insanları ve yazarlarıyla tanıştı. 1861 yılında Rusya'ya geri
döndü ve Moskova'nın tanınmış doktorlarından Bers'in kızı Sofya ile 22 Eylül
1862 tarihinde evlendi. Bu tarihten itibaren çiftliğine çekilerek sade bir
yaşam sürmeye, sadece edebiyatla ve ailesiyle ilgilenmeye başladı.
1863 yılında en büyük eseri sayılan Savaş
ve Barış'ı yazmaya başladı. Bu kitabın yazımını 1869'da tamamladı.1873 yılında
Savaş ve Barış'tan sonraki en güçlü eseri sayılan Anna Karenina'yı kaleme
almaya başladı. Üç çocuğunu ve halalarını yitirdiği talihsizliklerle dolu üç
yıla yakın bir dönem içinde bu eserini bitirdi.Hasta olan erkek kardeşinin
ölümünün kendisinde uyandırdığı etkiyle, yaşamının sonuna kadar hiç
eksilmeyecek ve sonu gelmeyecek olan karmaşalarını anlattığı
"İtiraflarım" ı kaleme almaya başladı."Savaş ve Barış" ile
"Anna Karenina" dan sonra bir diğer güçlü eseri olan Diriliş'i, Anna
Karenina'yı yazmayı tamamladığı 1876 yılından yirmi yıl sonra yazmaya
başladı.Bu zaman süresince yaşamında büyük sarsıntılar geçirdi ve dünyaya,
insana, yaşama bakışında köklü değişimler yaşadı.Bu değişimlerle birlikte
teolojinin ağırlığının hissedildiği, Allah,insan, yaşam ve ölümün sorgulandığı
eserler kaleme aldı.
"Din Nedir", "İvan İlyiç'in
Ölümü", "İnsan Ne İle Yaşar","Üç Ölüm" ve "Ölüm
Manifestosu" gibi roman ile hikâyelerinde bu temalar yoğun biçimde yer
aldı.
1891–92 yıllarında Rusya'da yaşanan kıtlık
ve salgın hastalık döneminde şahit olduklarının, bunun hemen ardından da en
sevdiği çocuğu olan kızı Vanişka'nın yedi yaşında ölmesinin getirdiği ruh
haliyle manevî yaşamı alt üst oldu.1896 yılında ilk cümlesini kurduğu Diriliş,
1899 yılında
tamamladı. Aynı tarihte, giderek artan
huzursuz ruh hâlinin yansımalarının yer aldığı "Kreutzer Sonatı"nı
yazmaya başladı. Evliliğinin ilk yıllarında başlayan aile kavgalarının artık
dayanılmaz hâl aldığı bir anda, ardında karısına yazılmış bir mektup bırakarak
Yasnaya Polyana'daki evini terk ettiğinde tarih 9 Kasım 1910'u gösteriyordu ve
Tolstoy seksen iki yaşındaydı.
Kendisini, yaşamın anlamını ve Allah'ı
arayışı bütün ömrü boyunca süren Tolstoy, evini terk ettikten birkaç gün sonra
Odesa-İstanbul üzerinden Bulgaristan'a gitme hazırlığı yaparken yolda zatürreye
yakalandı. Astapovo'daki metruk tren istasyonunun bir odasında 20 Kasım 1910
sabahı saat 06:05'te gözlerini yaşama kapadı..Vasiyeti üzere, yaşamının en
güzel dönemi olarak nitelendirdiği çocukluğunun geçtiği kardeşleriyle birlikte
oyunlar oynadığı, Yasnaya Polyana'daki çiftliğinin gölgeli ve sessiz bir
köşesine gömüldü.
Roman ve Öyküleri:Anna Karenina
(1877),Savaş ve Barış (1869) ,Kazaklar (1863) ,Hacı Murat (1904) , Aile Saadeti
(1859), Canlı Ceset (1900),İki süvari (1856) Bir Hayatın Safhaları
(1852),İtirafım (1884),Bir Efendinin sabahı (1856),İvan İliç'in Ölümü
(1886),Karanlığın Kudreti (1886),Sivastopol Öyküleri (1868),Diriliş
(1899),Kröyçer Somat (1889 ) ,Kar fırtınası (1856),Her İyilik ondan Gelir
(1910),Işık Karanlıklarda Parladı (1881–1900),Bilginin Meyveleri (1889)
Yorumlar
Yorum Gönder