OSMAN l

OSMAN l
Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu ve ilk padişahı (Söğüt 1258- ? 1326)
Osman Gazi adıyla da anılır. Oğuzlar'ın Bozok koluna bağlı Kayı boyundan olan OSMAN Gazi,Ertuğrul Bey'in oğludur.Horasan’dan Anadolu'ya gelen  Kayı'lar,Anadolu Selçuklu devleti tarafından,Bizans sınırındaki Domaniç bölgesine yerleştirilmişlerdir.
Osman Gazi, Ertuğrul Bey'in üç oğlundan birisidir. Osman Bey diğer kardeşlerinden büyük değildi, fakat adeta bir idareci olarak yaratılmıştı. Zira bu hususta çok büyük kabiliyet sahibi idi. Babası vefat ettikten sonra diğer bütün beyler, ittifakla Osman Bey'i aşiretin reisi olarak tanıdılar.
Osman Bey, beyliğin başına geçtiği zaman, 23 yaşında idi. Uzun boylu, geniş göğüslü, kalın ve çatık kaslı, elå gözlü ve koç burunlu idi. İki omuzları arası oldukça geniş, vücudunun belden yukarı kısmı, aşağı kısmına nispetle daha uzundu. Cehresi yuvarlak ve teni buğday renginde idi.
Büyük Şeyhlerden Edebali'nin evinde misafir iken, istirahat için gösterilen odada, Kur'an-i Kerim'i görence, sabaha kadar saygısından yatmadığı ve geceyi uykusuz geçirdiği meşhurdur. Şeyh bu durumdan çok memnun kaldığı için kendisini kızı ile evlendirmiş ve hayır dualar etmiştir.
Osman Bey, 1287'de Karacahisar'ı fethetti. 1289'da Domaniç'te Bizanslıları yenerek Bilecik'i fethetti ve Selçuklu Hükümdarı tarafından uç beyliğine verildi. 1299'da İnegöl fethedildi. Selçuklu Devleti yıkıldı ve Osman Bey müstakil beyliğini ilån etti. 1300'de Yenişehir ile Köprü hisar, 1302'de ise Akhisar ve Koçhisar fethedildi.
Ertuğrul Bey'in ölümünden sonra,1288 de Kayı Boyu'nun başına geçen Osman Gazi,gittikçe büyüyen Kayı boyuna yeni ve verimli topraklar bulmak düşüncesiyle önceleri Bizans Tekfurlarıyla iyi ilişkiler kurdu.Bilecik tekfuruyla iyi ilişkiler kurarken planlarını uygulamaya koydu.İlk kez İnegöl tekfuru üzerine yürüdü ve onu Ermeni Derbendi’nde (Pazaryeri) Konur Alp Abdurrahman Gazi ve Akça Koca gibi boyun önde gelen komutanlarıyla birlikte ağır bir yenilgiye uğrattı.(1284) Bizans'a bağlı İnegöl ve Karacahisar tekfurlarıyla yaptığı savaşlarda başarı kazandı.Bunun üzerine Söğüt  Kasabası Anadolu Selçuklular'ı tarafından  Kayı Boyu'na yurt olarak verildi.1291 de Karacahisar'ı ele geçirdikten sonra,beş yıl süreyle savaşa girmeyen Osman Gazi bu süre içinde Ordusunu güçlendirdi.Bu savaşsız dönemin sonunda art arda Bilecik,Yarhisar ve İnegöl'ü fethetti.1299 da bağımsızlığını ilan etti.
Osman Bey'e babasından kalan arazinin genişliği 4800 km. kare idi. Kendisi vefat ettiğinde ise, beyliğin toprak genişliği 16.000 km. kareye ulaşmıştır.

Vefat etmeden önce oğlu Orhan Bey'e söyle vasiyet etmiştir

- Oğullarıma ve bütün dostlarıma birinci vasiyetim sudur ki; her zaman gazaya devam ederek, Din-i Celil-i İslåm’ın yüceliğini yaşatınız. Cihadın kemaline ererek, sancağı şerifi hep yüksekte tutunuz. Her zaman İslam’a hizmet ediniz. Zira Cenab-i Hak benim gibi zayıf bir kulunu ülkeler fethetmek için memur etti. Gaza ve cihadlarınızla Kelime-i Tevhidi çok uzaklara götürünüz. Hanedanindan her kim, hak yoldan ve adaletten saparsa mahşer gönünde, Resulü Azamin şefåatinden mahrum kalsın.

— Oğlum! Dünyaya gelen hiç bir insan yoktur ki, ölüme boyun eğmesin. Bana da, Hz. Allah’ın emri ile simdi ölüm yaklaştı. Bu devleti sana emanet ediyorum. Seni de Mevlä'ya emanet ettim. Her isinde adaleti üstün tut.
Vefatında 68 yaşında idi. Tarih ise, Ağustos 1326'yi gösteriyordu. (Allah rahmet eylesin.)

Vefat ettiğinde geriye bıraktığı mal varlığı şunlardı : Bir at zırhı, bir çift çizme, birkaç tane sancak, bir kılıç, bir mızrak, bir tirkes, birkaç at, üç suru koyun, tuzluk ve kasıklık.

Osman Bey Vefat ettiği zaman zayıf bir rivayete göre, Söğüt’te babasının yanına defnedilmiş ve Bursa alınırsa oraya defnini vasiyet etmişti. Bunun için 1326'da Bursa alındıktan sonra vasiyeti yerine getirilerek cesedi Bursa'ya nakledilip, Hisar'da (Saint Eli) namına yapılmış olan Gümüşlü Kunbed'e defnedilmiştir. Fakat vekayiin tetkikine göre vefatının 1326'da Bursa’nın teslim alınmasından sonra olduğu anlaşılıyor. (Osmanlı Tarihi, Uzunçarşılı)
Osman Bey zamanında yasayan İslam büyükleri:
Silsile-i Sadet-i Naksibendiyye'nin onuncu ve onbirinci halkalarını teşkil eden, Hace, Arif Rivgiri ve Hace Mahmud Incir Fagnevi (k.s.) Hazretleri, Şeyh Saadettin Cibavi, Bahaüddin Veled ve müellif pehlivan Mahmud Poyraz.
Osman Gazi'nin esleri ve çocukları
Osman Gazi iki evlilik yapmıştır. Birinci eşi Türkmen beylerinden Ömer Bey'in kızı Mal Hatun'dur. Orhan Gazi bu eşinden doğmuştur, ikinci eşi Şeyh Ede Bali'nin kızı Balâ Hatun'dur. Bu iki eşinden yedisi erkek, biri kız olmak üzere sekiz çocuğu olmuştur. Erkek çocukları Orhan Gazi, Alâeddin Bey, Savci Bey, Çoban Bey, Melik Bey, Hamid Bey ve Pazarlı Bey, kızı ise Fatma Hatun'dur.
Bazı tarihçiler (Âsık Paşazade, Mehmed Nesrî vb.) Mal Hatun'un Ede Bali'nin kızı ol- dugunu, diğer bazı tarihçilerimizde Eda Bali'nin kızının Balâ Hatun olduğunu yazarlar. Bunun fazla önemi yoktur, çünkü bu hatunların ikiside Türkmen boyundandır. Osman Gazi'nin Şeyh Ede Bali'nin kızı ile evlenmesi olayı çok meşhurdur. Bu, Ede Bali'nin çok ünlü bir Şeyh, bir derviş olmasından, Osman Bey'in bir rüyasını yorumlayarak onun padişah olacağını müjdelemesinden ve kızını bundan sonra Osman'a vermesinden dolayıdır.

Osman Gazi, derviş Şeyh Ede Bali'yi sık sık ziyaret eder, sohbetinden yararlanır, ondan öğüt alırdı. Bu ziyaretlerinden birinde Şeyhin kızını görüp âsık olmuş, evlenmek için babasından istemiş, fakat Şeyh "Aşiret beyine lâyık değil" diye kızını vermemişti.

Osman Bey, aradan yıllar geçtiği halde Şeyhin kızını unutamıyordu. Bu arada Bizans tekfurlarıyla bir hayli vuruşma oldu. Bunlardan biri olan Ermeni Derbendi vuruşmasında kardeşi Sanbati'nin oğlu Bay Hoca (BayKoca) şehit düştü. Osman Bey üzüntü için de geri döndü. Akşam, yatağına girdiği zaman, Bay Hoca’nın ölümü için sessizce ağladı ve yorgunluktan uykuya vardı. O gece bir rüya gördü. Âsık Paşazade bu rüyayı ve sonunu söyle anlatıyor:

"... Osman Gazi uyuyunca rüyasında gördü ki, bu azizin (Şeyh Ede Bali’nin) koynundan bir ay doğar, bu ay gelir Osman Gazi'nin Koynuna girer. Ayin Osman Gazi'nin koynuna girdiği demde göbeğinden bir ağaç çıkar, agacın gölgesi dünyayı tutar. Gölgesinin altında dağlar vardır. Her dağın dibinden sular çıkmakta, bu sulardan kimileri içmekte, kimileri bahçe sulamakta, kimileri de çeşmeler akıtmaktadır..."

"... Osman Gazi uykusundan uyandı. Şeyhe gidip rüyasını anlattı. Şeyh (rüyayı yorumlayarak) dedi ki: Oğul, Osman! Müjde olsun ki, Hak Teala sana ve nesline pa disahlık verdi. Ve benim kızım Mal Hatun (Balâ Hatun) senin helalin oldu...".

Hemen nikâh edip kızını Osman Bey'e verdi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BALTACI MEHMET PAŞA BALTAOĞLU SÜLEYMAN BEY

HOCA SADETTİN EFENDİ

ALPTİGİN ALP ER TUNGA