CAMUS ALBERT
CAMUS ALBERT
Yapılabilecek en anlamlı iş başkaldırıdır.Böylece dünyanın ve yaşamın saçmalığına edilgin bir biçimde katlanılmış olmayacak. Başkaldırarak hem söz konusu durum reddedilmiş hem de bu saçmalığın sonuçlarından acı çekenler arasında bir dayanışma sağlanmış olacaktır.Bu noktada Camus’un bireyci felsefesi toplu dayanışma boyutu kazanarak bir başkaldırı ahlakı özelliği de alır. Camus Descartes’in ünlü sözünü benzeterek “başkaldırıyorum o halde varım” der Veba (LaPeste)1947 romanı insanlar arasında saçma bir felaket karşısında dayanışmayı ,anlamsızlığa karşı anlamalı bir direnmeyi anlatır.Yabancı’dan daha büyük bir başarı kazanan bu roman pek çok yabancı dile çevrilerek Camus’un ününü Fransa dışına yaydı.
Başkaldıran insan adlı en önemli eseri başkaldırı felsefesini en ayrıntılı işlediği eseri oldu. Epikuros’tan Marx’a Nietzsche’ye, Sade’den Lautreamont’a gerçek üstücülere varıncaya dek değişik başkaldırı anlayışlarının ve biçemlerinin (metafizik, siyasal, sanatsal...) tarihsel bir değerlendirmesini yapan Camus kendi tavrını da özenle ve açıkça sergiledi. Kendisiyle aynı dönemde eserler veren ve kimi ortak yanları bulunan dostu Sartre’dan ayrıldığı ve onunla oldukça sert kalem kavgalarına sürüklendiği noktada başkaldırının içeriği konusunda oldu. İkinci dünya savaşında direnişçilerle ilişkiye geçti ve kurucularından biri olduğu Sosyalist Combat gazetesinde 1944 ağustosundan sonra imzasız başyazılar yazdı. Savaştan sonrada gazete yazarlığını sürdürerek döneminin ünlü siyasal sorunlarında yürekli tavırlar aldı. Her türlü süsten uzak, dupduru bir dili olan Camus 1957 de Nobel Edebiyat ödülü’nü kazandı. Genç yaşta bir trafik kazasında öldü. Başlıca eserleri: Tersi ve yüzü, Yabancı, Evlilik, Sisiphos Mitosu, Başkaldıran insan, Yanlış anlama, Sıkıyönetim, Adiller, Düşüş, Sürgün ve krallık
Yorumlar
Yorum Gönder