ÇAĞRI BEY

ÇAĞRI   BEY
        Selçuk beyi (990-Serahs 1060) Çakır adıyla da anılır.Babası Selçuk'un oğlu Mikail'dir.Babasının ölümü üzerine Çağrı (gerçek adı Davut) Kardeşi Tuğrul Bey ile birlikte Selçuklu Beyliği'nin başına geçti.Bir süre Karahanlılar'ın buyruğu altında yaşayıp Gazneliler'le ve birbirleriyle yapılan savaşlara katılıp bilgi ve tecrübelerini geliştirdiler.1016 da Çağrı Bey Bizans'a sefer amacıyla ordusunun başında Horasan’a geldi.Azerbaycan'da Vaspurakan ve Ani krallıklarının topraklarına saldırılarda bulundu.Van yöresinde Ermeni Kralını yenerek kuzeye Şeddadilerin topraklarına girdi.Ermeni ve Gürcüler Anadolu içlerine çekildiler.Onun bu seferi Horasan ve Maveraünnehir'de iki kardeşin saygınlığını artırdı.1025 te Gazneli Mahmut iki kardeşin amcası Arslan Yapgu'yu tutsak alarak Hindistan'a gönderdi.Gazneli yönetiminden memnun olmayanlarında katılımıyla durumları güçlenen Selçuklu beyleri,ll .Arslan Yabgu'nun öcünü almak için çalışmaya başladırlar.Bu arada öteki amcaları Musa Yabgu'yu reis seçtiler.Karahanlı hükümdarı Ali Tigin Selçukluların beylerine birer mektup gönderip onların da Arslan Yabgu'nun yaptığı  gibi  Karahanlı Devleti'ne katılmalarını önerdi.Toprak vaat etti.Selçuklular bunun bir hile olduğunu anlayıp reddettiler.Selçuklu kardeşlerin birliğini bozmak için Musa Yabgu'nun oğlu Yusuf büyük gelir ve yetkiyle Çağrı Bey üzerine gönderilmek istendiyse de bunu kabul etmedi.Bunun üzerine Karahanlı  Hükümdarı Alp Kara komutasında bir ordu göndererek Yusuf'u öldürünce,Musa Yabgu ile yeğenleri Çağrı ve Tuğrul Beyler harekete geçti .Aralık 1029 da Karahanlı Ordusu bozguna uğratıldığı gibi Alp Kara da öldürüldü.Ancak ALİ Tigin kısa bir süre sonra büyük bir orduyla harekete geçerek Selçukluları Harizm'e doğru çekilmek zorunda bıraktı.Gazneli devletinin başına geçen Sultan Mesut Çağrı Ve Tuğrul Beylere başvurarak Horasan dolaylarında yer  isteği ve Çağrı ve Tuğrul bey savaşa girip Spendankan yöresinde fillerle gelen 10.000 kişilik Gazneli ordusunu kesin bir yenilgiye uğrattı.Savaştan sonra Gazneli hükümdarı Nesa,Ferave ve Dehistan dolaylarını Selçuklulara bırakarak bir yerde bağımsızlıklarını tanımış oldu.Çağrı Bey'in Türkmen ve Oğuz boyları arasında saygınlığı hızla arttı.Mayıs 1038 de Serahs yakınlarındaki savaşta Çağrı Bey ve Kardeşi,büyük Gazneli Ordusunu ikinci kez Bozguna uğrattılar.Böylece Horosan,Herat Çağrı Bey'in eline geçmiş oldu.Merv'de Çağrı Bey adına Hutbe okutulmaya başlandı.Bu gelişmelerden sonra iki kardeş Selçuklu devletini örgütlemeye başladı.Selçuklu tehlikesini gören Sultan Mesut Büyük bir Gazneli Ordusu hazırlamaya başladı.Selçuklu akıncılarının Belh Kapılarında görüldüğü bir sırada  300 fil ve 50.000 süvariden oluşan Gazneli ordusu yolda daha da büyüyerek önce Selçuklulara yardımcı olan Karahanlı prenslerinden  Böri Tigin'i saf dışı etmek amacıyla Maveraünnehir'e girdi. bu arada 20.000 kadar askeriyle Çağrı Bey de Serahs'a girdi.Mayıs 1039 ta başlayan savaşlar yerel olmaktan ileri gidemedi.Selçuklular bir meydan savaşı veremeyeceklerini anladıklarından küçük küçük gruplara ayrılıp çete savaşları vermeye başladılar.Böylece Sultan Mesut Selçuklu Ordusunu yok edemedi.Ertesi yıl İki ordu Merv yakınındaki Dandanakan yakınında karşılaştı.Selçuklu ordusunun başına çağrı bey geçti.21 Mayıs ta başlayıp üç gün süren savaşta Gazneli ordusu büyük bir bozguna uğradı.(1040),Sultan Mesut 100 kadar adamıyla canını zor kurtardı.Tüm ağırlıkları Selçuklu ordusunun eline geçti.İmparatorluğun tam olarak kuruluş ve genişleme çalışmalarına temel olan bu zaferden sonra ilk Cuma günü yapılan büyük bir toplantıda Tuğrul Bey devletin Sultanı ilan edildi.Çağrı beyde ordunun komutanı olarak sultanın yardımcısı oldu.
        Bundan sonra Tuğrul Bey devletin merkezinde kalırken Çağrı Bey de birçok sefere katıldı.1040 ta Belh ardından Cüzcan ve öteki Toharistan kentlerini tek tek ele geçirdi.Kıpçak Reisinin kızını oğluna alıp Kıpçakları kendi safına çekti.1047 de Mevdüd'ün yeni bir saldırısını da etkisiz kıldı.Gazne ordusu üzerine gönderilen Alparslan Gazne ordusunu yendiği gibi komutanların çoğunu da tutsak aldı.1059 da Gazneliler'in barış isteğini Çağrı Bey kabul ederek Serahs'a döndü.1060 da burada öldü.Oğlu Alparslan sultan olduktan sonra Babasının cesedini Merv'de yaptırdığı türbeye taşıttı.


        Çağrı Bey kardeşi Tuğrul Bey ile birlikte tüm İran ve Yakındoğu'yu ele geçirip Ceyhun'un güneyinden asker ve memluk sıfatıyla birçok Türk kabilesini birleştirdi.Kardeşini sultan ilan ettirip onu hükümdar tanıyan Çağrı Bey Halifeyle olan yazışmalarında adını Davut bin Mikail biçiminde yazardı.Büyük Türk komutanlarından biri sayılır.
        Çağrı Bey, Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluşu sırasında birlikte hareket ettiği kardeşini her vesile ile desteklemişti. Son desteğini de ölümünden iki yıl önce gerçekleştirdi. Amcaları Arslan Yabgu’nun oğlu İbrahim Yinal, taht iddiasında bulundu ve Tuğrul Bey’in oturduğu Hemedan şehrini kuşattı. Çağrı Bey, yaşlı ve hasta olduğu için oğulları Alparslan, Kavurd ve Yakutî’yi, amcalarını kurtarmak için görevlendirdi. Görev yerine getirildi. İbrahim Yinal ve adamları esir alınıp Tuğrul Bey’e teslim edildi. Yıl: 1060.
         Çağrı Bey, aynı yılın Ağustos ayında, 70 yaşında iken Serahs şehrinde Hakk’a yürüdü. Naaşı, daha sonra, Tuğrul Bey’in oğlunun olmayışı sebebiyle Selçuklu Sultanı olan Alparslan Bey tarafından Merv’de inşa edilen türbesine nakledildi.
         Çağrı Bey’in; Alparslan, Kavurd, Yakutî, Süleyman, İlyas, Argun adlarında 6 oğlu, 4 kızı vardı. Kızlarından biri, Abbasî Halifesi Kâim bi-Emrillâh ile evliydi.
        Türk tarihînin en yiğit ve eşine az rastlanır bir fedakârlık örneği sergileyen tek devlet adamı olan Çağrı Bey; âdil, faziletli, dindar ve merhametli bir mizaca sahipti. Cesur, yiğit ve kabiliyetli bir komutandı. Kendisinden üç yaş küçük olan kardeşinin devlet başkanlığına razı olacak kadar fedakâr ve mütevazı bir insandı. Kardeşi Tuğrul Bey ile birlikte bütün İran ve Yakın Doğu topraklarını fethetti. Türk’lerde fetih ruhunu oluşturdu. En büyük hizmeti, Anadolu topraklarının Türk’lere ve İslâmiyet’e açılmasını sağlayacak ortamı oluşturmasıdır. Anadolu’nun fethi, oğlu Sultan Alparslan’a nasip oldu. Çağrı Bey’in temelini attığı Selçuklu Devleti ve onun devamı olan Osmanlı Devleti ile İslâmiyet’e hizmetler devam etti. İslâmiyet, O’nun temellerini oluşturduğu güçlü devlet anlayışı ile Viyana kapılarına kadar ulaştı.
         Selçuklu Devleti, Türk Devlet Töresi’ne Kurultay müessesesini yerleştirdi. Önemli konular daima Kurultayda karara bağlanırdı. Savaşlardan bir gün önce Kurultay toplanır, çarpışmalarda uygulanacak taktikler için komutanların görüşü alınırdı. Devlete hizmet edenler, hizmetlerinin karşılığını mutlaka ve fazlasıyla alırlardı.
         Çağrı ve Tuğrul Beyler, Bizans İmparatorluğu’na karşı özel bir siyaset güttüler. O ince siyaset neticesindedir ki İstanbul’da bir camide, Tuğrul Bey adına hutbe okundu. Türk akınlarının Bizans topraklarına yöneleceğine muhakkak nazarı ile bakan İmparator, bu hücumların olabildiğince geciktirilmesi için Selçukluların en olmayacak isteklerine boyun eğiyordu. Özetle, Anadolu resmen ve fiilen fethedilmeden önce, Anadolu topraklarında dostlar, yardımcılar ordusu oluşturulmuştu. O taktik, Osmanlılar döneminde Avrupa’da fetihler yapılırken aynen uygulandı.
         Çağrı ve Tuğrul Beyler, yalnız ülke fethetmekle yetinmediler. Din ve ilim adamlarını himaye ederek kalıcı devlet olmanın olmazsa olmaz şartını keşfedip uygulamışlardı. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BALTACI MEHMET PAŞA BALTAOĞLU SÜLEYMAN BEY

HOCA SADETTİN EFENDİ

BURAK REİS