ŞEYHİ
ŞEYHİ
XV.asrın ilk yarısının en büyük
şairlerinden biridir. Germiyan (Kütahya) lıdır.l.Murat zamanında ,ihtimal
1373–1376 yılları arasında doğmuştur.Şeyhi'nin asıl adı Yusuf
Sinanüddin'dir. Germiyan'ın Türkmen asıllı,ileri gelen asil bir ailesine mensup
olma ihtimali yüksektir.Fatih devri bilginlerinden ünlü Molla İzari Kasım
ve ll. Bayezid devrinde olan Cemali şeyhi'nin yeğenidir.Şeyhi ,Ahmed'den
ve başka âlimlerden ders aldı.Öğrenim için İrfan'a gitti Seyyid Şerif Cürcani
ile ders arkadaşlığı etti.Tasavvuf ve takalet ile göz hekimliğinde uzmanlaştı.Memleketine
dönünce eczahane açarak hekimlikle uğraştı. Hâkim Sinan diye şöhret yaptı.
İran'dan dönerken Hacı Bayram Veli'ye intisap edip Şeyhi Mahlasını
aldı. Germiyanoğlu'na da kasideler yazıyordu.ll.Yakup Bey'in özel tebliği ile
muhasipliğini yaptı.Sultan Mehmet’in 1415 de Karaman Seferi'nde Ankara'da
hastalığını tedavi etti.Özel tabibi oldu.Şair bir müddet sonra tekrar Kütahya
ll.Yakup Bey'in yanına döndü.ll.Murad hükümdar olunca Şeyhi onun adına Hüsrev'i
Şirin mesnevisini yazmaya başladı.
Yakup Bey 1428 de Edirne'de ll.Murad'ı
ziyaret ettiği zaman Şeyhi de orada ona mihmandarlık etmiştir.Ömrünün son
yıllarını memleketinde geçirdiği sanılan şeyhi 1431 civarında vefat etmiştir.
Eserleri:Divan,Harname, Hüsrev ü
Şirin'dir. Şeyhi'nin Divan'ı orta hacimde. Tasavvufla ilgili umdeler vardır.Yer
yer tefekkür şiirleride bulunmakta.Lirizmin güzel örneklerine de
rastlanır.Gazel ve kasidelerinde Selman'ı Sa veci ve Hafız-ı Şirazi'nin
tesirleri görüldü. Şeyhi'nin bu etki nedeni ile Müsnet ve şiiri kadar gazel ve
kasideleri tutulmamıştır.
Karname ise Türk mizah ve hicvin
edebiyatının şaheseridir.İnce olay ve nükteleri içeren
(failatun/mefailun/failun) ölçüsü ile yazılmıştır.126 beyittir.Mesnevi'dir.Bu
mesnevi Çelebi Sultan Mehmet’e takdim edilmiştir.Şairin bu padişahı tedavi
etmesini mükâfat en aldığı Tokuzlu köyüne giderken ,tımarın eski sahipleri
tarafından tecavüze uğraması sebep olmuştur.Öküzlerin rahatına ve boynuzuna
imrenen zavallı bir eşeğin sonunda kulaklarını kaybetmesini tasvir eden Şeyhi
eserini Arapça bir darbımeselle ,Emir Hüseyni'nin Zadül Müsafirin adlı eserinde
bulunan küçük bir eşek fıkrasından ve belkide aynı mahiyetteki başka
hikâyelerden mülhem olarak yazmıştır.Kompozisyon,tahkıyye ve tasvir itibarıyla
bu son derece kuvvetli ve mükemmel mesnevisinde Şeyhi ,rakipleriyle alay
ederken sosyal eşitsizlik fikrini de ele almış ve kader bağlayarak çözümleme
yoluna gitmiştir.
Hüsrev ü Şirin ,Şeyhi'nin her bakımdan en
büyük eseri bu mesnevidir.İran hükümdarı Hürmüz'ün oğlu Hüsrev ile Ermen Meliki
Mehin Banu'nun yeğeni Şirin arasındaki aşkı hikâye eden eser.Mesnevi'nin ölçüsü
(Mefailün/mefailün/feilün) dür.11 bölüm 6944 beyittir.Şeyhi,konuyu aynı adı
taşıyan Genceli Nizami'nin eserinden almıştır. Bu eserde Senai,Mevlana,Sadi'den
izler görülür.bu eser Şeyhi'ye büyük şöhret kazandırmıştır.
Şeyhüs-şuara,Hüsrev-i Şüara,Emir-i
Şuara,Serdar-ı Şuara gibi sözlerle anılan Şeyhi,Ahmed Paşa ,Necati,Fuzuli,Baki
gibi 45 şaire nazire yazmıştır..
Yorumlar
Yorum Gönder