Kayıtlar

Haziran, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ERTUĞRUL GAZİ

Resim
      ERTUĞRUL GAZİ     Osmanlı devletinin kurucusu,Osman Gazi'nin babası(?-Söğüt 1281) Yaşamıyla ilgili kesin bilgiler yoktur.Ölümünden yüzyıl kadar sonra yazılan kaynaklarda Anadolu da yaşamış bir Türkmen beyi olduğu anlaşılmaktadır.Bu zaferden sonra Ertuğrul Gazi'nin önce Karacahisar,sonrada Söğüt'ü alarak Bilmecikteki Rum Beyi'ni vergiye bağladığına ,Selçuk Sultanının kendisine Söğüt'ü mülk olarak verdiğine inanılır.Böylece E.Gazinin Uç'ta bir aşiret  beyi olduğu kanıtlanmış kabul edilir.Osmanlı kaynaklarına göre E.Gazi'nin 90yaşında öldüğü ve Söğüt'e gömüldüğünü yazar.Türbesi yüzyıllardır Türklerin ziyaret ettiği bir yer olma özelliğini korumaktadır.         Osmanlı Devleti' nin kurucusu Osman Gâzi'nin babası. Gündüz Alp'in oğludur. Oğuzların kayi boyundandır.         Anasının İnegöl/Domaniç Bucağı'nın Çarşamba köyünde gömülü olduğuna inanıldığı için ll.Abdülhamit'in buyruğuyla buraya bir türbe yapılmıştır.Oğuz Kayı boy

ENGELS Friedrich

Resim
ENGELS Friedrich         Alman sosyalist kuramcısı(Barmen 1820-Londra 1895)Zengin ve tutucu bir ailenin çocuğu.Din ağırlıklı bir eğitim ardından Berlin Üniversitesinde Yunanca ve Latince öğrendi.1867 de babasının tesiriyle okulu bıraktı.Hegel'in öğrencilerinden etkilendi.Hegel'in Berlin Üniversitesi’nde ki kürsüsüne atanan F.F.Wilhelm Schelling'in (1775–1894)mitoloji ve vahiy felsefesi üzerine verdiği derslere 1842 de Schelling ve İhtilal adlı kitabında karşı çıktı.Hegelcilerden koptuktan sonra 1843 te babasına  ait fabrikaların Manchester'deki Şubesinde çalışmak üzere İngiltere'ye gitti.1844 te ulusal ekonominin bir Eleştiri taslağı adlı araştırmasını Marx'ın Paris’te çıkarmış olduğu dergiye gönderdi.Bu araştırma Marx'ın ilgisini çekince aralarında bir yakınlaşma doğdu ve Paris'te ömrünün sonuna kadar bu yakınlaşma devam etti.İşçi sınıfının içinde bulunduğu şartları inceleyerek 1845 te İngiltere'de İşçi sınıfının durumu adlı eseri yayımladı.İş

ERZURMLU EMRAH

Resim
   ERZURMLU EMRAH          Erzurum/Tanburacı köyü ?-Niksar 1860 Halk şairi.Yaşamı üzerine tek bilgi kaynağımız şiirleridir. Medreselerde yetiştiği,okuryazar kişilerden ders aldığı Sivas Kastamonu,Niğde,Konya yı dolaştığı ve ölüm yeri Niksar'a yerleştiği şiirlerinden anlaşılmaktadır. Divan şiirine özenerek aruzla yazdığı  gazel,murabba,muhammes ve müseddeslerinde edindiği yüksek zümre kültürü açığa çıkar.Tasavvufi eserleride mevcuttur.Adını yaşatan birikim ise Âşık edebiyatı yolundaki bazı yeni buluşlara dayalı ,ince ve işlenmiş koşma ve semaileridir.İlkin Eflatun Cem güney'in derlediği (1928) şiirleri üzerinde duranlar,yaşamını aydınlığa çıkarmaya emek katanlar Fuat Köprülü(1929),Vehbi Cem Aşkun(1942),Eflatun cem ve Çetin Güney (1955) Orhan Ural (1976)

EMMANUEL KANT (1724–1804)

Resim
EMMANUEL KANT (1724–1804)      E.Kant eleştirel felsefenin kurucusudur.Kendisinden önceki rasyonalizmin doğmacılığını ve deneyci felsefenin şüpheciliğini aşmaya çalışmıştır.         Kant yargıları önce iki bakımdan ikişer ikişer ayırır,sonrada bunları kendi aralarında birleştirir.bir bakımdan da prioi ve aposteriori bilgi deney ile karışmamış bilgilidir.A.Postenori bilgi deneyden türemiştir.Analitik yargılar ,yalnız kuramları açıklayan ,kuramın tanımında esasen saklı olanı aydınlatan yargılardır."Cisimler yer kaplar" yargısında yeni bir şey öğrenemeyiz,çünkü  "yer kaplama" zaten cismin tanımının içinde bulunmaktadır.Buna karşılık ,sentetik yargılar bilgimizi genişletir,çoğaltır.Çünkü bu yargılarda kuramımızın dışına çıkıp,onu başka kuramlar ile birleştiririz,onunla başka kuramlar arasında bağlantılar kurarız."cisimler ağırdırlar" yargısında yeni bir şey öğrenirim,çünkü "ağır olmak" cisim kavramında kapsanmış değildir.Burada cisim kavram

EYYÛB ALEYHİSSELÂM

EYYÛB ALEYHİSSELÂM         İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerden.Hazret-i İshâk'ın oğlu Iys'ın neslindendir.Kendisine yedi kişi îmân etti.Yüzkırk sene yaşadı.Sabrı ile insanlık tarihinde darbımeselle anılan Eyyûb aleyhisselâm,Kur'ân-ı kerîmde zikredilmiştir.             Eyyûb aleyhisselâm ın çok mal ve serveti ile oğlu vardı.Sürü sürü hayvanları,bağları ve bahçeleri bulunuyordu.Şam civarında Beseniyye mevkiindeki çiftliklerinde binlerce insan çalışırdı.Fakat servetinin çokluğu onu Allah yolundan alıkoymadı.Eyyûb aleyhisselâm Şam civarında yaşayan insanlara peygamber olarak gönderildi.Onları Allahu telalâya îmân ve ibadet etmeye çağırdı.Bu uğurda pek çok zahmet çekti.Sonra malı,evladı ve bedeni ile imtihan edildi.Eyyûb aleyhisselâm çok büyük sıkıntılara göğüs gerdi.Sabrı,kullukta kusur etmeyip şikâyette bulunmayışı ve başka güzel vasıfları ile ibadet ehline ve akıl sahiplerine örnek oldu.         Allahu telalâ hazret-i Eyyûb'u imtihan etmeyi murâd etti.Onun m

EVRENUZ BEY

EVRENUZ BEY         Osmanlıların Meşhur Kumandanlarından. Ondördüncü asır baslarında Karasi diyarında dünyaya gelmiştir. Ailenin reisi olan Isa Bey ile oğlu Evrenuz Bey Karasi Beyliği ümerasından iken bu Beyliğin Orhan Gazi tarafından feth edilmesi üzerine Osmanlılar ın hizmetine geçmişlerdi.         Şehzade Süleyman Paşa’nın maiyetine verilen Evrenuz Bey onunla birlikte Kümeliye ilk ayak basan yiğitler arasında yer alıp İpsala, Malkara, Dimetoka vesair kalelerin alınmasında son derece mühim rol oynadı. Babası Isa Bey ise bu akınların birinde şehid düştü. Şehzade Süleyman Paşanın vefatı üzerine Kümelide meydana gelen gerileme esnasında Evrenuz Bey ile Hacı îlbey'inin üstün gayretleri neticesinde vahim bir durum meydana gelmedi. Ayni zamanda karşı akına geçen bu kumandanlar Keşan ile İpsala’yı zaptederek Kümeliye geçmiş olan Murad Hüdâvendigar Gazi'nin iltifatına mazhar oldular. Sultan, Evrenuz Beyi Edirne üzerine yürüyen Ordunun sol koluna tayin etti ve Makedonya' daki

EVLİYA ÇELEBİ

Resim
EVLİYA ÇELEBİ          Türk gezgin (İstanbul 1611-Mısır 1682 den sonra ) 117 yaşında ölen (1648) babası Derviş Mehmet  Zıllı Sarayın kuyumcubaşısı idi.Evliya Çelebi ünlü seyahatname'sinde, kendini seyyah-ı âlem ve nedim-i beni-âdem Evliya-yi bi-riya" diye tanımlar.Fatih'in "mir-i âlem”lik hizmetinde bulunan Yavuz-Er'in torunlarındandır. Ahmet I zamanında saraya getirilen, sonradan kuyumcubaşı Derviş Mehmet'le evlendirilen annesi Abaza olup, sadrazam Melek Ahmet Paşa ile akrabadır. Evliya Çelebi, bir süre medresede okumuş, hafız olmuş, Murat IV zamanında saraya alınmış (1636), orada hat , musiki, tecvit, ilm-i nahiv ve kafiye dersleri görmüş; tatlı dilli, mizah yetenekli, sevimli bir kişi olması dolayısıyla, zaman zaman padişah meclislerinde bulunmuş; dört yıl sonra 40 akça ile sipahi zümresine katılmak üzere çerağ edilmiştir (1640). Babasından ve tanıdığı yaşlı kişilerden dinlediği serüvenler, onda uzak ülkeleri görme isteği uyandırmıştır. Kendi anlattığ

ENVER PAŞA

Resim
ENVER  PAŞA       İstanbul 1881- Tacikistan/Bel civan 1922 Suare Emini Ahmet Bey'in oğlu.Kurmay yüzbaşı rütbesiyle Erkan-ı Harbiye Mektebini (1903) bitirdi.3.Orduya atandı. Selanik,Üsküp, Manastır ve dağlık bölgelerdeki komitacılara karşı yaptığı başarılı  operasyonlar ününü artırdı.1905 te yüzbaşı oldu.Önce Vatan ve Hürriyet ardından İttihat ve Terakki cemiyeti'ne katıldı.Bu arada tanıştığı Talat Paşa ile yakın ilişkiler kurdu.ll.Meşrutiyet'in ardından İstanbul'a gelişlerinde Hürriyet kahramanı olarak karşılandılar.1909 da Berlin Ataşeliğine atandı.Bu arda ll.Wilhelm ile tanıştı.Alman ulusçuluğuna hayran kaldı ve bu düşünce onda bir hayranlık uyandırdı.1911 de İtalyanlar Trablus garp’a saldırınca Arnavutluk üzerinden Bingazi'ye geçti.Trablusgarp'taki savunma savaşları Enver Bey ve Mustafa Kemal gibi genç Osmanlı subaylarının katıldıkları  ilk savaş oldu.Buradaki başarılarından ötürü yarbaylığa yükseldi.         Balkan savaşlarında Düşman kuvvetlerinin Ç

FAZIL KÜÇÜK FAZIL MUSTAFA PAŞA KÖPRÜLÜ

Resim
      FAZIL KÜÇÜK    1963 te Kanlı Noel ile başlayan olaylarda artık Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak kalmanın bir anlamı olmadığı için Türk toplumunun Geçici yönetiminin başkanlığını yürüttü.Bu görev 13 Şubat 1975 te Rauf Denktaş'ın Kıbrıs Türk Federe Devleti başkanlığına seçilmesi ile sona erdi.Son yıllarda Halkın Sesi Gazetesi'nde ki yazılarında Bağımsız bir Türk devleti kurulmasını savundu.Kuzey Kıbrıs Türk Devleti'nin ilanını Rauf Denktaş'la birlikte yaptıktan  kısa bir süre sonra öldü.             FAZIL MUSTAFA PAŞA KÖPRÜLÜ         Osmanlı sadrazamı (Köprü 1638-Salankamen 1691)Köprülü Mehmet Paşa'nın oğlu ve Fazıl Ahmet Paşa'nın küçük kardeşi f.Ahmet Paşa ile beraber medrese eğitimi gördü.Özellikle Hadis ve sözlük alanlarında kendini yetiştirdi.F.Ahmet Paşa'nın Girit seferinde annesiyle beraber bulundu.1699 da annesiyle birlikte Hacca gitti.Kardeşinin sadrazamlığı süresinde onun  yanında  bulunup bilgi ve deneyimini artırdı.Eniştesi Merzi

FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA

Resim
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA             İlk kitaplarında çocuk ve Allah (1940) ile dikkati geniş biçimde çeken şiiri Garipçiler ve 1940 toplumcu kuşağı gibi çağdaşlarının ürünlerinden alabildiğine ayrı bir kişilik sergiliyordu.bu özgünlüğünü akımların ve modaların dışında kalarak daima sürdürdü.Ancak şiiri yeni temalar ve anlatım özellikleriyle değişiklikler de gösterdi.Başlangıçta temaları arasında en önemli yeri Tanrı-İnsan ilişkileri doğa zaman ,ölüm vb tutuyordu.Gece, gökyüzü.gökyüzü ,yıldızlar ,bitkiler zengin bir everen canlandırıyor.bunların kuşattığı çevrede yalnızlığını duyan insan sonsuzluk ,Tanrı ,inanç,ölüm konularında yanıtlar arıyordu. Ele aldığı insanı kimi zaman en eski uygarlıkların  bilinçaltına sinmiş etkileri içinde (Taş devri,1945;Asu,1956,Yeditepe şiir armağanı) Kimi zaman uzay çağının yenilikleri arasında (Aylam,1962)canlandırmayı denedi.Destan onun düşkünlük gösterdiği türlerden birini oluşturdu.Bu türde Türk tarihinin kimi dönüm noktalarını Malazgirt ululaması (19

FATIMA

    FATIMA   Hz.Muhammet'in kızı,Hz.Ali'nin ilk eşi.(Mekke 605-Medine 632)Hz.Muhammet'in eşi Hz.Hatice den doğan dört kızından en küçüğü ve doğum tarihi konusunda değişik fikirler vardır.Peygamberden sonar ölen tek çocuğudur.Hz.Muhammet'in soyu Onunla devam etmiştir.Küçük yaşta annesini kaybetmesine karşın Hz.peygamber kendisini çok severdi.         Evlenme çağına gelince birçok talipli olmasına karşın o amcasının oğlu Hz. Ali'ye evlenmesine müsaade ederken 624 yılında çok sade bir törenle onları evlendirdi.O dönemde çok eşlilik hâkim olduğu halde Hz Ali, ölümüne kadar başka bir kadınla evlenmemiştir. Hz. Fatima'nın bu evlilikten Hasan,Hüseyin,Muhsin,Ümmü Cemil,Rukiye ve Zeynep adlarında altı çocuğu oldu. Hz. Peygamberin ölümünden altı ay sonra da Hz.Fatıma da öldü.Namazını bizzat Hz.Ali kıldırdı.Cennetü-l Baki mezarlığında toprağa verildi. Hz.Muhammet'in ölümünden sonra Hz. Fatima ve Hz .Ali z.Ebubekir'e biat etmedilerse de Hz.Ebubekir bu konuda üz

FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL

Resim
  FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL               Başlıca eserleri:Şarkı Sultanları (1918),Gönülden Gönüle(1919),Çoban Çeşmesi(1926),Bir Ömür böyle Geçti(1933),Canavara (Manzum oyun 1932–1965),Özyurt (Oyun 1932),Yıldız Yağmuru (Roman 1936)Zindan Duvarları(1962).1944–1946 döneminde İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda sahnelenen Yayla Kartalı'nda yapımcılık ,züppe,gösterişe düşkün,törelere değil,paraya önem veren kent yaşamını eleştirdi. İstanbul 1898- Akdeniz'de yolculuğu sırasında Samsun gemisi 1973 Şair ortaöğrenimini Bakırköy İdadisi'nde tamamladı.Tıp Fakültesi’ndeki, öğrenimini yarıda bırakarak Ati Gazetesi'nin yazı kurulunda görev aldı.(1917–1922) Kayseri (1922) Ankara (1924–1932) ve İstanbul'da (1932--1946)  Edebiyat öğretmenliği yaptı.DP de 1950 Seçimlerinde  İstanbul Milletvekili olarak görev yaptı.(1946–1960).27 Mayıs 1960 hareketinden sonra Yassı ada’da onaltı ay tutuklu kaldı.İlk şiirini 1914 te yayımladı.Aruz Veznini kullandığı aşk temasını yalın ve içtenlikli bir

FARUK KADRİ TİMURTAŞ

Resim
FARUK KADRİ TİMURTAŞ 26 Şubat 1925 te Kilis’de doğdu.4 Temmuz 1982 de İstanbul’da öldü.Türk Edebiyatı Tarihçisi ve dil Bilimcisi.1946 da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi.Bu fakülte de görev olarak Yeni Türk Dili kürsüsü’nde Profesörlüğe yükseldi.Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Kurucu üyeliği ve Türkiyat Araştırma Enstitüsü başkan yardımcılığı yaptı.İstanbul,Hisar,Türk Kültürü,Çağrı,Kubbealtı,Akademi Mecmuası,Tercüman gibi dergi v gazetelerde yazılar yazdı. Faruk Kadri Timurtaş daha çok Türkiye Türkçesi (Yeni Türkçe) Uzmanı’dır.İlmi yazılarını iki alanda toplamak gerekir. 1-Eski Anadolu Türkçeşi (13–15 yy) ile ilgili yazılar.:     a-Eski Türkiye Türkçeşi :Önce doktora tezi olarak hazırladığı Şeyhi ve Çağdaşlarının eserleri üzerinde Gramer çalışmalarından ,daha sonra iki uzun makale çıkarmış,bunları Belleten’de yayınlatmıştır.Bu iki uzun makalede ele aldığı konuları daha genişleterek bir kitap halinde yayınlatmıştır.”Eski T

FARABİ

   FARABİ     Felsefe ve mantık alanında ün yapmış bir bilginimizdir.İslam âleminin yetiştirdiği en büyük filozoflardan biridir.Ekletik bir filozoftur.Farab kentinin bir köyünde doğduğu için bu adı almıştır.Batı kaynaklarında adı “Alpharabius” olarak geçer.Asıl adı Ebu Nasr Muhammed Bin Muhammed Bin Tarhan Bin Uzlug Farabi’dir.Miladi 870–950 yılları arasında yaşamıştır.Tıp astronomi,matematik gibi ilim dallarıyla  ilgilenen Farabi,asıl yeteneğini felsefe alanında ortaya koymuştur.Arapça ve Farsça’nın yanı sıra ,Latince ve yunanca da öğrenmiştir.Kendisinin 70 kadar dil bildiği sanılmaktadır.Musikide bir takım kanunlar keşfetmiş ve kanun denen aleti icat etmiştir.Matematik alanında da çok geniş bilgisi olduğu bilinmektedir.Risaleleri ve 200 kadar eseri vardır.Aristo ve Eflatun’un eserlerini okumuştur.Bu iki düşünürün görüşlerini birleştirmek için ünlü Kitab-ül Hakimeyn (iki düşünür arasındaki düşüncelerin uzlaştırılması) adlı kitabı yazdı.Çeşitli alanlarda ,yüze yakın eser vermiştir.Bu

FAKİR BAYKURT

Resim
FAKİR BAYKURT         Burdur 1929 yazar bir çifti ailesinin çocuğudur.Gönen Köy Enstitüsü'nü bitirdi.Öğretmenliğini beş yıl köylerde sürdürdükten sonra GEE ni bitirerek ortaöğretim kademesine geçti.Kasaba yaşamını ortaöğretime geçtik ten sonra tanıdı TÖS(Türkiye öğretmenler Sendikası) genel başkanlığı yaptı.(1965) Meslek yaşamının engellendiği durumlardan aklanarak çıktı.ODTÜ Halkla ilişkiler Bölümü'nde çalıştı.(1971)bir yıl ABD ye gitti.Öğretmenler derneğinin genel başkanlığı yanı sıra Kültür Bakanlığında da görev aldı.1978 emeklilik hakkını kazandıktan sonra son öykülerine konu ve çevre olan Almanya ya yerleşir göründü.         Birçok edebiyatçı gibi yeteneğinin yanılgısı onu şiirler yazmaya götürmüştü.(1946),anlatı türlerinden öyküde ilk ürünleriyle ilgi gördü.çilli 1955,efendilik savaşı 1959,Karın ağrısı 1961,Cüce Muhammet 1964,Anadolu Garajı 1970,Onbinlerce Kağnı 11971,Can Parası 1973,SFA hikaye armağanı1974,İçerdeki oğul 1974,sınırdaki Ölü1975,Kale Kale 1975,Ge

GAGARİN YURİ ALEKSİYEVİÇ

Resim
GAGARİN YURİ ALEKSİYEVİÇ SSCB li hava subayı ve kozmonot.(Smolensk/gyatsk,günümüzde Gagarin1934-Moskova/vladimir1968) Moskova'da madencilikle ilgili bir okulu bitirdi.Havacılığa duyduğu ilgi ile Hava Kuvvetleri okulu'nu tamamladı.Deneme pilotu olarak çalıştıktan sonra 1960 ta Sovyet kozmonotlar ekibine katıldı.12 Nisan 1961 de 4,7 ton ağırlığında Vostok l adlı uzay aracı ile uzaya çıkan ilk insan sanını aldı.1 saat 48 dakikalık bu ilk uçuşla insanlı uzay uçuşlarının başlamasına büyük öncülük eden Gagarin ,albaylığa yükseltildi.Lenin nişanıyla ödüllendirildi.SSCB kahramanı olarak duyuruldu.Kozmonotların eğitiminde yer aldıktan sonra Yüksek Sovyet'e Milletvekili oldu.Hava Kuvvetleri Mühendislik akademisine üye seçildi.Uzay pilotluğunu da sürdüren Gagarin Mart 1968 de bir eğitim uçuşu sırasında uçağının Moskova yakınlarında düşmesiyle yaşamını yitirdi.Ölümünden sonra Ayın görünmeyen yüzünde bir kratere ve doğduğu kente adı verildi.Anısına saygı olarak Uluslararası Ha

FRANCİS BACON

Resim
FRANCİS BACON Francis Bacon 22 Ocak 1561'de Londra'da doğdu. Babası Sir Nicholas Bacon Kraliçe Elizabeth'in Mühür Lordu, annesi Ann ise Sir Anthony Cook'un kızlarından biriydi. Daha çocukken çok ciddi davranması nedeniyle Kraliçe Elizabeth, onu "Küçük Mühür Lordu" diye çağırırdı. Bir öyküye göre bir gün kraliçe kendisine kaç yasında olduğunu sormuş. Bacon da "Haşmetmeabınızın uğurlu saltanatından iki yas daha genç" yanıtını vermişti. 1573 yılının Nisanında Cambridge Üniversitesi'ne gönderilmiş ve on altı yasına kadar orada okumuştur. Öğrenimi sırasında Aristo felsefesinden hoşlanmamaya başlamıştı. "Filozofun değersizliğinden dolayı değil, felsefesinin verimsizliğinden, yalnızca tartışma ve kavgalara yol açmasından, insan yasamı için yararlı yapıtlar yaratma bakımından kısır olmasından dolayı" beğenmediğini söylüyordu. Yasamı boyunca hiç değiştirmediği bu kanısı, onun daha sonraki felsefi durumunu belirlemede önemli rol oynadı.

FUZULİ MEHMED BİN SÜLEYMAN

Resim
FUZULİ MEHMED BİN SÜLEYMAN Türk Şairi Divan Edebiyatının en büyük şairlerinden biri olarak kabul edilir.Rivayete göre Hille'de müftülük eden Süleyman adlı bir zatın oğludur.Asıl adı Mehmet 'dir.Oğuzlar'ın Bayat  kabilesine mensuptur.Mehmet Fuzuli Irak'ta Kerbela'da dünyaya geldi.Bağdatta öğrenim gördü.Azeri Türklerindendir.Şiirlerinde genelde Azeri ağzı kullanmıştır.Ömrünün Bağdat ve Kerbela 'da geçtiği söylenebilir.Yaşadığı dönem hem Osmanlı Hem de İran Safevi Türk İmparatorluğu'nun parlak dönemidir.Şii olması nedeniyle Ehlibeyt ve Kerbela olayı üstüne duygulu şiirler yazmıştır. Çok iyi bir öğrenim görerek devrinin "akli" (geometri,fizik,astronomi vb.) ve "nakli"(hadis,tefsir vb.) bütün bilimlerini elde etmiş ,ayrıca ,Arapça ve Farsça öğrenmiş , bu dillerle de şiirler yazmıştır. 1480–1556 yılları arasında yaşadığı ve doğum yerinden ayrılmadığı ve yoksul bir hayat sürdüğü sanılan Fuzuli iyi bir eğitim eğitim görmüştür.Arapça,Fa

FLEMİNG SİR ALEXANDER

Resim
FLEMİNG SİR ALEXANDER Hekimlikte ilaç olarak kullanılan penisilini bulan İngiliz hekim ve bakteriyoloğu Çiftçi bir ailenin sekiz çocuğundan biri olarak dünyaya gelen (1881) A.Fleming,ticaret okulunda okudu.Okulu bitirdikten sonra bir Denizcilik şirketinde çalıştı ve bu arada tıp öğrenimini tamamladı.Uzun yıllar Londra'da Saint Maty's hastanesinde çalıştı ve burada hekimliğini geliştirdi.Bakteriyoloji Profesörü oldu. 1927 yılında Penicillium türünden bir küfün özeliklerini inceledi.İncelemeleri sonucu söz konusu küfün,penisilin oluşturduğunu buldu.Bu madde bir tür mikrop olan streptokokların etkisini yok ediyordu.Çalışmalarını sürdürerek penisilini kimyasal yoldan elde etmeye çalıştı.Yeterli parasal gücü olmadığından penisilin ancak 1944 yılında ilaç haline geldi.A.Fleming aynı yıl "sir" unvanını 1945 yılında  da Nobel Tıp ödülü'nü   aldı.1951 yılında Edinburg Üniversitesi rektörü oldu.1955 yılında öldü.

FİKRET OTYAM

Resim
FİKRET OTYAM (1923-   )Gazeteci,yazar,fotoğraf sanatçısı,ressam.Aksaray da doğdu.Yüksek Öğrenimini İstanbul güzel Sanatlar Akademisi Reşim bölümü'nde tamamladı.(1953). Gazeteciliğe öğrencilik yıllarında başladı.Son Saat(1940),Dünya (1952), Ulus(1951),Kudret ,Cumhuriyet gazetelerinde çalıştı.Çınaraltı ,Varlık dergileriyle Gece Postası gazetesinde öykü ve kasaba notlarını yayınladı. Doğu güneydoğu Anadolu'nun sorunlarını gerçekçi bir gözlemle dile getirmeye çalışan gezi röportaj türündeki çalışmalarıyla ünlendi.Bu türdeki yazılarını "Gide gide " başlığı altında 15 kitapta topladı."Fotoğraflarla Anadolu" adıyla birçok fotoğraf sergisi açtı.Gide Gide dizisinden Harran,Hoyrat,Mayın ve Irıp'la Türk Dil Kurumu 1962 Deneme-Eleştiri-Gezi Ödülü'nü aldı.Aynı diziden öbür yapıtlarıyla da birçok kez Ankara Gazeteciler Cemiyeti'nin Altın Kalem Armağanı'nı kazanarak "Yılın Gazetecisi seçildi.Mayın  adlı oyunu Ankara Sanat Tiyatrosu'nda sahne