CAMUS ALBERT

CAMUS ALBERT
         
 Albert   Fransız yazarı Cezayir’in Fransız sömürgesi olduğu dönemde Alsace’li tarım işçisi bir babayla İspanyol bir anneden doğan babasını savaşta öldüğü için yetim olarak yoksulluk koşullarında geçen bir çocukluğun  izlerini yaşamı boyunca taşıyan Camus,Cezayir Üniversitesi’nde felsefe öğrenimi gördü.Bir türlü ısınamadığı Arap öğrenciler arasında derin bir yabancılık çekmesi yanı sıra çeşitli işlerde çalışarak geçimini sağlama çabası  zayıf sağlığını büsbütün bozarak üniversiteyi yarıda bırakmasına yol açtı. Bir ara amatör bir tiyatro topluluğu kurdu (1934–1938). Sonunda gazeteciliği seçerek Paris’e yerleşti. 1937’de yayımlanan ilk kitabı I’Ênver’s et I’ Endroit (Tersi ve Yüzü) ve 1938  de Les Noces (Evlilik) anı ve deneme türünde eserler olmakla birlikte duyarlı bir edebiyatçının yetenekli kalemini yansıtıyordu. Camus’a göre insan akıl dışı bir dünyada saçma bir yaşam sürmektedir.


Yapılabilecek en anlamlı iş başkaldırıdır.Böylece dünyanın ve yaşamın saçmalığına edilgin bir biçimde katlanılmış olmayacak. Başkaldırarak hem söz konusu durum reddedilmiş hem de bu saçmalığın sonuçlarından acı çekenler arasında bir dayanışma sağlanmış olacaktır.Bu noktada Camus’un bireyci felsefesi toplu dayanışma boyutu kazanarak bir başkaldırı ahlakı özelliği de alır. Camus Descartes’in ünlü sözünü benzeterek “başkaldırıyorum o halde varım” der Veba (LaPeste)1947 romanı insanlar arasında saçma bir felaket karşısında dayanışmayı ,anlamsızlığa karşı anlamalı bir direnmeyi anlatır.Yabancı’dan daha büyük bir başarı kazanan bu roman pek çok yabancı dile çevrilerek Camus’un ününü Fransa dışına yaydı.


Başkaldıran insan adlı en önemli eseri başkaldırı felsefesini en ayrıntılı işlediği eseri oldu. Epikuros’tan Marx’a  Nietzsche’ye, Sade’den Lautreamont’a gerçek üstücülere varıncaya dek değişik başkaldırı anlayışlarının ve biçemlerinin (metafizik, siyasal, sanatsal...) tarihsel bir değerlendirmesini yapan Camus kendi tavrını da özenle ve açıkça sergiledi. Kendisiyle aynı dönemde eserler veren ve kimi ortak yanları bulunan dostu Sartre’dan ayrıldığı ve onunla oldukça sert kalem kavgalarına  sürüklendiği noktada başkaldırının içeriği konusunda oldu. İkinci dünya savaşında direnişçilerle ilişkiye geçti ve kurucularından biri olduğu Sosyalist Combat gazetesinde 1944 ağustosundan sonra imzasız başyazılar yazdı. Savaştan sonrada gazete yazarlığını sürdürerek döneminin ünlü  siyasal sorunlarında yürekli tavırlar aldı. Her türlü süsten uzak, dupduru bir dili olan Camus 1957 de Nobel Edebiyat ödülü’nü kazandı. Genç yaşta bir trafik kazasında öldü.   Başlıca eserleri: Tersi ve yüzü, Yabancı, Evlilik, Sisiphos Mitosu, Başkaldıran insan, Yanlış anlama, Sıkıyönetim, Adiller, Düşüş, Sürgün ve krallık

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İMAMI AZAM EBU HANİFE İMAMI BUHARİ

HOCA SADETTİN EFENDİ

BURAK REİS